-
1 soluk
-
2 soluk
soluk1 <- ğu> verwelkt; bleichsoluk2 <- ğu> Atem m;-i soluk aldırmamak jemanden nicht zu Atem kommen lassen;soluk almadan atemlos (zuhören usw);soluk almak Atem holen, atmen; fig verschnaufen;soluk kesici atemberaubend;soluk soluğa ganz außer Atem; in aller Eile;soluk vermek ausatmen; -
3 soluk
вздох (м) дыха́ние (с)* * *I озвонч. -ğuувя́дший; вы́цветший; поблёкшийII озвонч. -ğuдыха́ние, вздохsoluk aldırmamak — а) не дава́ть вздохну́ть; б) не дава́ть передохну́ть
soluk almadan — не переводя́ дыха́ния
soluk almak — а) вдохну́ть; б) перевести́ дух, передохну́ть
soluğu kesmek — перехвати́ть дыха́ние (от страха и т. п.)
soluk soluğa kalmak — запыха́ться, дыша́ть с трудо́м (от усталости, быстрой ходьбы)
soluğu tutulmak / kesilmek — перехвати́ть дыха́ние
••- soluğu bir yerde almak -
4 απνενοτί
soluk almadan, nefes almadan -
5 без передышки
soluk almadan,durup dinlenmeden; aralıksız -
6 atemlos
1) ( außer Atem) soluk soluğa, nefes nefese2) ( ununterbrochen) soluk aldırmadan3) ( voller Spannung) soluk almadan, nefes almadan, soluk kesici, nefes kesici;\atemlos ankommen soluk soluğa varmak;\atemlos lauschen soluk almadan dinlemek;eine \atemlose Stille soluk kesici bir sessizlik -
7 передышка
жбез переды́шки — ( без отдыха) soluk almadan, durup dinlenmeden; ( непрерывно) aralıksız, durmamacasına
-
8 затаить
сов.затаи́ть зло́бу на кого-л. — birine garez olmak
••затаи́ть дыха́ние — soluğunu kesmek / tutmak
затаи́в дыха́ние — soluk almadan
См. также в других словарях:
soluk almadan — zf. 1) Heyecanla Kendisini soluk almadan dinleyen sınıfın karşısında, talebesinden birini ayağa kaldırmış, konuşuyordu. Y. Z. Ortaç 2) Durmaksızın, sürekli … Çağatay Osmanlı Sözlük
soluk — 1. is., ğu 1) Akciğerlere çekilen, akciğerlerden atılan hava, nefes Kalp gitgide hafiflemekteydi ve soluklarda hafif bir hışıltı başlamıştı. R. N. Güntekin 2) Ciğerlere hava alıp verme 3) mec. Tarz Gençler dergimize yeni bir soluk getirdiler.… … Çağatay Osmanlı Sözlük
almak — i, ır 1) Bir şeyi elle veya başka bir araçla tutarak bulunduğu yerden ayırmak, kaldırmak Sağ elinin çevik bir hareketiyle başındaki tülbendi çekip aldı. N. Cumalı 2) i, den Bir şeyi veya kimseyi bulunduğu yerden ayırmak Çocuğu okuldan aldı. 3)… … Çağatay Osmanlı Sözlük
çalakaşık — zf. Soluk almadan yiyerek … Çağatay Osmanlı Sözlük